Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Ahmet Hacıince, “Türkiye’de kapalı sistem hayvancılık duvara çarpmış durumda” dedi.
Bursa Damızlık Koyun Keçi Üreticileri Birliği ve Uludağ Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği sempozyumda, Türkiye’deki hayvancılığın dünü, bugünü ve geleceği konuşuldu.
Kırmızı Et Konseyi Başkanı Ahmet Hacıince, “Maalesef kırmızı et sektörü bir kayıt dışı gerçeğinin abidesi. Kırmızı et bugün magazin haberleriyle yarışıyor. Et pahalı, et yiyemiyoruz. Bakanlık size ‘Ucuz et yedireceğim’ diyor. Ucuz etin tabiri de belli değil. Türkiye’de et pahalı mı? Kaderini doların belirlediği bir şeyi lira ile satabilir misiniz? Dana alıyorsunuz dolarla. Türkiye Yem Sanayiciler Birliği açıklama yapıyor; ‘Benim ham maddemin yüzde 67’si Döviz’ diyor. Yem ve mazot dolarla, sen bunu lirayla satacaksın. Bunun bir gerçek yapısı var mı ? Türkiye’de kapalı sistem hayvancılık duvara çarpmış durumda. Kesif yem besiciliğiyle yapılan hayvancılık adına konuşuyorum. Bizim yerine koyma maliyetlerimiz yüzde 50’ye yakın durumda” dedi.
Herkesin Avrupa’da etin çok ucuz olduğunu söylediğini ifade eden Hacıince, “Avrupa’da sadece kıyma ve kuşbaşı ucuz. Orada kıymetli etler bizden pahalı. Adamlar et ırkı hayvanını öyle bir asimile etmişler ki, bugün hayvanın steak kısmı yüzde 20’sine tekabül ediyor. Adam bir hayvanın yüzde yirmisini sattığı zaman toplam karkasın yüzde 85 parasını alıyor. Orada kıyma ucuz olmaz mı? Tabii ucuz olur. Bizde ne kesersen kes adı et, bizde etin standardına göre değer yapısı yok. Bizim standartlarımızda steak kısmı yüzde 10-15 bulmaz” dedi.
Türkiye’deki tarım ve hayvancılık fuarlarında ziyaretçi çocuk sayısının yüzde 1’in altında olduğunu belirten Hacıince, “Avrupa’da bu rakam yüzde 47, Amerika’da yüzde 80’in üzerinde. Ben bütün fuarlara çocuklarımı götürüyorum. Bunları konuşmadan et pahalı demek vicdansızlıktır” şeklinde konuştu.