Et ve Süt Kurumu (ESK) Genel Müdürü Mustafa Kayhan, katıldığı zirvede Türkiye’nin hayvancılık politikalarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Kayhan, ithalata dayalı besicilik modelinin uzun vadede sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak, yerel üretimin artırılmasının zorunluluk olduğunu söyledi. “Bu bir milli meseledir ve tüm kaynaklarımızı iç üretimi geliştirmeye yönlendirmeliyiz” diyen Kayhan, sektörün karşı karşıya olduğu yapısal sorunlara dikkat çekti.
Kayhan, hayvancılık sektöründe ithalat bağımlılığı ve maliyet-fiyat dengesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
“Bir pandemi yaşansa, dış pazarlardan hayvan tedarik edemeyeceğimiz gün gibi ortada. Yerel üretimimizi güçlendirmek zorundayız. Doğru bir hayvancılık politikası izlersek regülasyonlara da daha az ihtiyaç duyarız. Ancak bugünkü tabloda, hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak adımlar atmak zorundayız.”
Kayhan, sektörün yapısal dönüşümüne katkı sağlayacak projelere odaklanıldığını belirtti:
- Damızlık düve projeleri: Uygun altyapıya sahip işletmelere uzun vadeli, sübvansiyonlu destek sağlanması.
- Küçükbaş hayvancılık: Doğu Anadolu’daki mera alanlarının daha verimli kullanılması ve küçükbaş hayvan popülasyonunun artırılması.
- Verimliliğin artırılması: Profesyonel işletme yönetimiyle hem kalite hem de kayıpların önlenmesi hedefleniyor.
Kayhan, süt sığırcılığında kısa vadeli çözümlerle elde edilen kazanımların politikalardaki istikrarsızlık nedeniyle sürdürülemediğini ifade etti:
“Biz süt sığırcılığına süt pazar bularak büyüttüğümüzde et tarafında ciddi bir rahatlama yaşarız ve biz bunu gerçekleştirdik. Süt ürünlerine bir ihracat desteği çıkardık. Kısa vadede sektör dış pazarlara girdi, rahatlama sağlandı. Ancak tanıtım süreci yaşanırken politikalar değişti ve bu sübvansiyonlar kaldırıldı. Tekrar iç pazara döndük.”
Salonda bulunanların sorularına da yanıt veren Mustafa Kayhan, hem üreticilerin hem de sektör temsilcilerinin dile getirdiği endişelere açıklık getirdi. Kayhan, ithalatın yerel üretim üzerindeki olumsuz etkilerine yönelik bir soruya şu yanıtı verdi:
“İthal hayvan getirerek kısa vadede arzı artırabiliriz, ancak bu kırsal kesimdeki üretimi küçültüyor. Uzun vadede bu yöntem sürdürülebilir değil. Yerli üretimi artırmaya ve iç pazarı desteklemeye odaklanmalıyız.”
Regülasyon politikalarıyla ilgili bir başka soruya da Kayhan şu açıklamayı yaptı:
“Fiyatlar düşerse alım yaparak piyasayı destekleyebilecek güçteyiz. Fiyatlar yükselirse arzı artırarak dengeyi sağlıyoruz. Bu süreçte hem üreticiyi hem de tüketiciyi gözetmek temel prensibimizdir.”
Son olarak süt ve süt ürünleri ihracatıyla ilgili bir soru üzerine Kayhan, dış pazarlara açılım sürecine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Üretim fazlası olan dönemlerde süt tozu ihracatını destekledik. Ancak bu tür politikaların istikrarlı bir şekilde devam etmesi gerekiyor. Sektörde dengeli büyüme modelini benimsemeliyiz.”
Mustafa Kayhan, ithalat bağımlılığından kurtulmanın ve yerel üretimi artırmanın Türkiye hayvancılık sektöründeki riskleri minimize edeceğini belirtti. “Bu milli bir meseledir. Üretici, sanayici ve kamu, bu sorumluluğu birlikte paylaşmalıdır” dedi.